Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya konusunda Fransa'nın meşru olmayan Hafter'i tuttuğunu, her türlü desteği verdiğini belirterek, "Şimdi sahada kaybedince agresifleşerek bunun acısını Türkiye'den çıkarmaya çalışıyor” dedi.
Türk savaş gemilerinin, Doğu Akdeniz’de Fransız savaş gemisini taciz ettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Taciz iddialarının doğru olmadığını ispatladık. NATO da böyle bir delil yok diyor. NATO ve AB söyleyemez ama biz çok açık söylüyoruz. Fransa dürüst davranmadı. Dürüst davranmadığını ispatladık. Fransa'nın Türkiye'den açık net şekilde özür dilemesi gerekiyor. AB'den ve NATO'dan da onları yanılttığı için özür dilemesi lazım” diye konuştu.
TÜRKİYE KARŞILIĞINI VERİR
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB’nin Türkiye aleyhine ilave kararlar alması durumunda karşılığını vermek zorunda kalacaklarını vurguladı.
Çavuşoğlu, AB ile yakın ilişkiler içinde olduklarını, bu yakın ilişkilerin umut verici olduğunu ifade ederek, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisinin sağlanması gibi konularda Türkiye’ye verilen taahhütlerin yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bu anlaşmalar için Türkiye'nin 67 kriteri yerine getirdiğini aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Bunun birçoğunu yerine getirmeyen ülkelere esneklik gösteriliyor, Türkiye'ye gelince daha fazla kural şart koşmak doğru değil, AB'nin bu konuda sözünü yerine getirmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIZ VAR
Türkiye'nin bir süredir zirvelere davet edilmediğini, AB’nin üst düzeyli diyalog ve temasları yasaklayan kararlar aldığını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu: Biz AB'nin bu kararlarına rağmen bu diyaloğu sürdürüyorsak bu bir iyi niyet göstergesidir. AB'ye çok ihtiyacımız olduğundan değil. İkimizin de birbirine ihtiyacı var. AB'nin bu kararı tersine çevirmesi lazım. Önümüzdeki günlerde Komisyon toplantısında ve zirvesinde Türkiye'nin yine Fransa dahil malum ülkeler yüzünden gündemde olacağını görüyoruz.
Burada Türkiye aleyhine kararlar almak sorunları çözmez, daha da derinleştirir. Biz gereken samimiyeti gösteriyoruz. AB Türkiye'ye yönelik ilave kararlar alırsa bunun karşılığını vermek durumunda kalacağız. O zaman durum daha da gerginleşecek. Bunun faydası yok. Böyle bir kararın sorunların çözümüne katkısı olmayacak, daha da derinleştirecek. AB'den beklentimiz sorunların çözümü konusunda sorunun tarafı olmak yerine çözümün tarafı olmasıdır."
